Küresel yenilenebilir enerji şirketi BayWa r.e.'nin Açık Deniz Rüzgarı Teknik Direktörü Ricardo Rocha, bu röportajda yüzer rüzgar enerjisinin potansiyelinden ve sektördeki mevcut zorluklardan bahsediyor. Sektör uzmanı ayrıca sızdırmazlık konusunda uzmanlığa ihtiyaç duyulduğunun da altını çiziyor.
Yüzer rüzgar enerjisi enerji dönüşümünü nasıl sağlayabilir?
Sürdürülebilir enerji dönüşümünde yüzen rüzgar enerjisinin hayati bir teknoloji olduğuna inanıyorum. Su derinliklerinin çok derin olduğu ve yeterli alanın bulunmadığı bazı bölgeler için kullanılabilen tek çözümdür. Karadaki teknolojilerin uygulanmasında karşılaşılan birçok kısıtlamayı çözer.
Örneğin sabit temelli açık deniz rüzgar enerjisiyle kıyaslandığında potansiyelini anlatabilir misiniz?
Denizde rüzgar enerjisi teknolojisi son yıllarda ilerledi ve bir pazar olarak gelişti. Teknoloji olgunlaştı ve "sabit tabana" karşı piyasada çeşitli seçenekler mevcut. "Sabit tabanlı" endüstri başladığında, yerçekimine dayalı temellerimiz vardı ancak daha sonra temeller için sabit monokazıklar benimsendi. Oradan, kılıf temellerine geçtik.
Yüzer rüzgar enerjisi nispeten yeni bir teknoloji olup kullanılan teknoloji, petrol ve gaz endüstrisinden uyarlanmış ve ayarlanmıştır. Dolayısıyla çok sayıda prototip proje hayata geçirilmiş durumda ve birkaç yıldır işletiliyor. Mevcut teknolojinin avantajı, maliyet ve teknoloji odaklı tek bir "sabit tabanlı" uygulama yerine, yüzen rüzgar enerjisi pazarına çeşitli teknik portföyler kazandırdı.
Sonuç olarak, Wood Mackenzie'ye göre, şu anda teknoloji hazırlığı pozisyonunda 127 farklı yüzen temel var ve bu, alıştığımız "sabit tabanlı" yerine geçişi biraz daha zorlu hale getirebilir, ancak kim zorlukları sevmez ki!
Sektörün karşılaştığı başlıca zorluklar nelerdir ve bunların üstesinden gelmek için neler yapılabilir?
Ben en büyük zorluğun standardizasyon ve endüstriyelleşme olduğunu düşünüyorum. Birkaç konsept var ama hayata geçirilen proje sayısı bir avuçtan az. Olgun sayılabilecek üç teknoloji olduğunu söyleyebilirim. Bu durum, söz konusu kavramlardan bazılarının geliştirilmesi, standartlaştırılması ve endüstrileştirilmesine yönelik seçenekleri kısıtlıyor. Sabit tabanlı sektörde gördüğümüzü yüzer rüzgar enerjisi sektöründe de görmemiz gerekiyor: Petrol ve gaz sektöründen elde edilen tüm tedarik zinciri bilgisi ve deneyiminin, yeni fikirler ve hızlandırılmış bir proje süreci ile yeni bir endüstriye adapte olması ve bu sayede sabit tabanın bugün olduğu endüstriyel aşamaya ulaşması gerekiyor.
Roxtec yalıtım malzemelerini biliyor musunuz?
Evet elbette. Roxtec'in tak-çalıştır çözümlerinin sektörde uzun zamandır mevcut olduğunu biliyorum. Hem türbinlerde hem de denizdeki trafo merkezlerinde sektörün bir parçası oldular. Bu, bize açık denizde hızlı ve kolay uygulama için ihtiyaç duyduğumuz tasarım esnekliğini sağlayan bir çözümdür.
Yüzer rüzgar enerjisinde sabit tabanlı rüzgar santrallerinde olduğu gibi aynı kablo ve boru contalarını kullanmak mümkün müdür?
Buna engel olacak bir sebep görmüyorum çünkü sabit tabanlı ve yüzer rüzgar enerjisi sistemlerinin ana kabloları açısından temel fark, genellikle dinamik olan dizi içi kablodur. Ama tüm bileşenler (orta gerilim, yüksek gerilim, alçak gerilim, haberleşme, yüzer platformun içindekiler) birbirinden farklı olmamalı. Çözümü yüzer rüzgar tasarım platformunda rahatlıkla uygulayabileceğimizi düşünüyorum.
Roxtec yüzer rüzgar enerjisi sektörünü desteklemeye nasıl yardımcı olabilir? Sızdırmazlık konusunda uzmanlığa ihtiyaç var mı?
Elbette, güvenlik nedeniyle özellikle hassas bileşenler ve yüksek voltajlı bileşenler olmak üzere yapılarımızın su geçirmezliğini sağlamamız kritik önem taşıyor. Tak ve çalıştır çözümlerinizin rüzgar santrali tasarımına uygulanmasında çok erken bir aşamada destek almak çok faydalı olacaktır.
